Yahudiler Gazze Savaşından Dolayı Hristiyan Siyonistlerden Korkuyor
Batılı ülkeler, özellikle de kendisini özgür dünyanın lideri olarak gören ABD, insan haklarına, kamuoyu görüşüne ve ifade özgürlüğüne yeterince önem vermemekle eleştiriliyor. İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki acımasız savaşında Batı'nın desteği, bu değerleri göz ardı ettiğini ortaya koyuyor.
Batılı ülkeler, özellikle de kendisini özgür dünyanın lideri olarak gören ABD, insan haklarına, kamuoyu görüşüne ve ifade özgürlüğüne yeterince önem vermemekle eleştiriliyor. İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki acımasız savaşında Batı'nın desteği, bu değerleri göz ardı ettiğini ortaya koyuyor.
Yapılan anketler, İsrail'in Gazze'deki saldırısına karşı çıkanların oranının hızla arttığını gösteriyor. Harvard Üniversitesi Siyaset Enstitüsü tarafından yapılan bir anket, genç Amerikalıların çoğunluğunun Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğunu ve yalnızca yüzde 18'inin Biden yönetiminin Gazze ihtilafına ilişkin performansını tatmin edici bulduğunu ortaya koydu.
İsrail'in Gazze'deki acımasız savaşına karşı öğrenci protestoları ve kampları, Columbia Üniversitesi'nden George Washington Üniversitesi'ne, Fordham Üniversitesi'nden Alabama Üniversitesi'ne, Yale'den Harvard'a, UCLA'den Teksas Üniversitesi'ne, Rutgers Üniversitesi'ne ve Minnesota Üniversitesi'ne kadar ABD genelinde yayıldı.
Ancak iki haftadan fazla süren savaş karşıtı protestoların ardından, Perşembe günü Başkan Joe Biden, gösterilerin kendisini İsrail'in Gazze'deki askeri saldırısına yönelik yaklaşımını yeniden gözden geçirmeye sevk etmediğini söyledi.
Polis, Gazze savaşını protesto eden yaklaşık 2 bin 300 öğrenciyi tutukladı. Biden ise "ABD otoriter değil" iddiasında bulunarak, "düzen hakim olmalı" diyerek tutuklamaları meşrulaştırmaya çalıştı.
Bazı isimler ve Amerikalı milletvekilleri daha da ileri giderek, Siyonist yanlısı lobi Demokrasileri Savunma Vakfı'nın yöneticisi Mark Dubowitz gibi isimler, protestocuları Hamas'la ilişkilendirdi ve onları "İran'ın vekilleri" olarak nitelendirdi. Şaşırtıcı bir şekilde, ABD Temsilciler Meclisi Çarşamba günü antisemitizmin algılanan tanımını genişleten bir yasa tasarısını kabul etti.
Bu gelişmeler, ABD'nin yönünü kaybettiğini ve aşırı sağa doğru yozlaşma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Temsilciler Meclisi'nin en genç Yahudi üyesi Sara Jacobs, "Anti-Siyonizmin doğası gereği Yahudi karşıtlığı olduğuna inanmıyorum" dedi. En kıdemli Yahudi üye Jerry Nadler ise, "Bu yasa, antisemitizmle mücadele konusunda hiçbir şey yapmamakla birlikte, en değer verdiğimiz değerlerden biri olan ifade özgürlüğünü tehdit ediyor" ifadelerini kullandı.
BM insan hakları şefi Volker Türk, üniversite kampüslerindeki protestoları dağıtma girişimleri sırasında ABD güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği sert eylemlerden dolayı endişe duyduğunu belirtti. Reuters'in bildirdiğine göre, Türk, "Bir dizi üniversitedeki kolluk kuvvetlerinin bazı eylemlerinin etkilerinin orantısız göründüğünden endişe duyuyorum" dedi.
Öğrencilerin Gazze'deki soykırıma ilişkin duyguları kaynarken, Temsilciler Meclisi ve Senato, ezici bir çoğunlukla İsrail'e 26 milyar dolarlık askeri yardım yapılması yönünde oy kullandı. Gazzelileri katleden bir rejime bu kadar askeri yardım yapılması ve öğrencileri "Yahudi karşıtlığı" bahanesiyle bastıracak yasa tasarısının onaylanması, kamuoyuyla alay etmek, ifade özgürlüğünü susturmak ve başkalarının acılarını, özellikle de Gazzelilerin akıl almaz acılarını ve kederlerini tamamen göz ardı etmektir.
Kendini Siyonist ilan eden Biden, 24 Nisan'da askeri yardım paketini imzalarken, "Bir kez daha belirtmek isterim ki, İsrail'e olan bağlılığım katıdır" dedi. Birkaç gün önce Biden, protestocu öğrencileri "Yahudi karşıtlığı" olarak nitelendirmişti, ancak protestocular Yahudiler de dahil olmak üzere farklı geçmişlere ve inançlara sahipti. Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, protestocuları Yahudi öğrencileri korkutmak ve tehdit etmekle suçladı ve onlardan "sınıflara dönmelerini ve saçmalıkları durdurmalarını" talep etti.
Demokrat milletvekili Nadler, Johnson ve Temsilciler Meclisi'ndeki üst düzey Cumhuriyetçilerin "siyasi tiyatrolarını" reddetti. Columbia Üniversitesi öğrencisi ve Columbia Üniversitesi Apartheid Divest'in organizatörü Şerif İbrahim, Johnson gibi politikacıların "yanlış anlamak istedikleri için konuyu tamamen yanlış anladıklarını ve bunu yapamadıklarında bizi Yahudi karşıtı olarak etiketlemek istediklerini" söyledi.