-
Köşe Yazıları
-
GÜNÜN EN ÇOK OKUNANLARI
-
''Evlilik Başlangıçtır, Son Değildir Ve Uzun Bir Süreçtir''
Evlenen çiftlere, evliliklerinin uzun ömürlü olabilmesi için " Allah bir yastıkta kocatsın’’ derler. Bundan maksat huzurlu ve mutlu evlilik hayatının bir ömür boyu sürmesi için söylenir. Ama espriyle şunu ifade etmek gerekir ki, şimdi evliler bir yastıkta yatmıyor. Eşler kendilerinin rahat edebileceği yastığı kullanıyor. Dolayısıyla küçük bir problemde yastığını alan yan odaya geçiyor. Eşler bir yastıkta yatsalardı, yan odaya geçmek herhalde çok kolay olmazdı. Eşler problemi kaçarak çözemezler. Eşler mutlaka konuşarak ve birbirinin duygularını anlayarak-paylaşarak çözebilir. ‘’Allah bir yastıkta kocatsın’’ sözü zamanın şartlarına ve anlayışına hatta fizyolojik özelliklere göre farklı yatak-yastık kullanıldığından dolayı değişik şekillerde de ifade edilmektedir. ‘’Bir yastıkta bir ömür’’, ‘’İki yastık bir döşekte bir ömür’’ gibi. Hatta daha da detaya inilerek eşlerin bedensel özelliği göze alınarak üretilen iki kişilik yatakların farklı özelliklerde olabileceği görülünce; herhalde ‘’İki yastık, iki döşekte bir ömür’’denecek.Bu şunu da gösteriyor ki, her şeyde olduğu gibi evlilikte de detaylar her geçen gün artmaktadır. Eşler ilişki ve iletişimlerinde bunu göz önünde bulundurmaları gerekir.
‘’Yastık-döşek’’ meselesi aynı zamanda evlilik hayatında dolaylı bir şekilde ‘’cinsel hayat’’ın önemi de vurgulanmış oluyor. Çünkü; ‘’bir koltukta’’, ‘’bir odada’ ’bir evde kocatsın’’ denmiyor.
Evlilik ve Aile Yaşamı
Evlilik uzun bir süreçtir. Her iki tarafta bu uzun süreci sağlıklı, huzurlu ve mutlu kılabilmek için katkıda bulunmak ve gayret etmesi gerekir. Aksi takdirde;‘’evlenelim, olmazsa boşanırız’’ düşüncesi evliliğe zarar verir. Olmazsa boşanırız düşüncesiyle evlilik olmaz. Her şeye rağmen kendi saygınlığımızı, kendi maddi-manevi değerlerimizi zarar vermeden nasıl sürdürebilirim arayışı içerisinde olunmalıdır.
Evlilik öncesi eşler evliliğin oluşabilmesi için büyük arayış içerisindedir. Etrafındaki arkadaşları ve büyükleri maddi ve manevi katkıda bulunur, onları yalnız bırakmazlar. Özellikle ana babalar çocuklarını evlendirerek onların "mürüvvetini” gördükten sonra işinin bittiğini kabul eder. Aslında iş bundan sonra başlıyor.
Evlenen eşler "yeni evli çiftler” olarak karı-koca rolüne sahip olurlar. Düne kadar aile içinde ‘’yetişkin kız-yetişkin erkek’’, kardeşleri arasında ‘’ağabey-abla’’, kendi yaşıtları arasında ‘’arkadaş’’ ve diğer rollerine sahipken; evlendikten sonra eşler arasında ‘’karı-koca’’, heriki tarafın aileleri içinde ‘’gelin-damat’’ rollerine sahip oldular. Dolayısıyla rolleri artmış ve ilişkileri daha karmaşık hale gelmiştir. Karı-koca rolünü içinde bulunduğu aile yapısına göre; yani "çekirdek aile” , "ataerkil aile”, "kalabalık aile” vb. aile yapısı içinde kendi " evlilik sistemlerini” oluşturmak zorundadır. Eşler karşılaştıkları yeni aile yapıları içinde uyum ve adaptasyonda problem yaşayabilirler. Özellikle kültürel farklılıklar varsa, evlilik sistemlerinin oturması zaman alabilir.
Ayrıca eşlerin bekârlık arkadaşları ile olan ilişkilerini yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Evli olduğunu unutmadan bu arkadaşları ile olan ilişkiler yeniden belirlenmeli. Aksi takdirde evli olduğunu unutup, bekârlık alışkanlıklarını ve ilişkilerini sürdürmek isterse problem yaşanır. Evli olduğunu, eşinin olduğunu unutmaması gerekir. Yeni evli çiftler arasında hem kendi aralarında hem de aileleri arasında uyum problemi yaşanabilir. Ayrıca yeni evli eşler arasında cinsellik ve şiddet üzerine sorunlar yaşanabilir.
‘’Yastık-döşek’’ meselesi aynı zamanda evlilik hayatında dolaylı bir şekilde ‘’cinsel hayat’’ın önemi de vurgulanmış oluyor. Çünkü; ‘’bir koltukta’’, ‘’bir odada’ ’bir evde kocatsın’’ denmiyor.
Evlilik ve Aile Yaşamı
Evlilik uzun bir süreçtir. Her iki tarafta bu uzun süreci sağlıklı, huzurlu ve mutlu kılabilmek için katkıda bulunmak ve gayret etmesi gerekir. Aksi takdirde;‘’evlenelim, olmazsa boşanırız’’ düşüncesi evliliğe zarar verir. Olmazsa boşanırız düşüncesiyle evlilik olmaz. Her şeye rağmen kendi saygınlığımızı, kendi maddi-manevi değerlerimizi zarar vermeden nasıl sürdürebilirim arayışı içerisinde olunmalıdır.
Evlilik öncesi eşler evliliğin oluşabilmesi için büyük arayış içerisindedir. Etrafındaki arkadaşları ve büyükleri maddi ve manevi katkıda bulunur, onları yalnız bırakmazlar. Özellikle ana babalar çocuklarını evlendirerek onların "mürüvvetini” gördükten sonra işinin bittiğini kabul eder. Aslında iş bundan sonra başlıyor.
Evlenen eşler "yeni evli çiftler” olarak karı-koca rolüne sahip olurlar. Düne kadar aile içinde ‘’yetişkin kız-yetişkin erkek’’, kardeşleri arasında ‘’ağabey-abla’’, kendi yaşıtları arasında ‘’arkadaş’’ ve diğer rollerine sahipken; evlendikten sonra eşler arasında ‘’karı-koca’’, heriki tarafın aileleri içinde ‘’gelin-damat’’ rollerine sahip oldular. Dolayısıyla rolleri artmış ve ilişkileri daha karmaşık hale gelmiştir. Karı-koca rolünü içinde bulunduğu aile yapısına göre; yani "çekirdek aile” , "ataerkil aile”, "kalabalık aile” vb. aile yapısı içinde kendi " evlilik sistemlerini” oluşturmak zorundadır. Eşler karşılaştıkları yeni aile yapıları içinde uyum ve adaptasyonda problem yaşayabilirler. Özellikle kültürel farklılıklar varsa, evlilik sistemlerinin oturması zaman alabilir.
Ayrıca eşlerin bekârlık arkadaşları ile olan ilişkilerini yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Evli olduğunu unutmadan bu arkadaşları ile olan ilişkiler yeniden belirlenmeli. Aksi takdirde evli olduğunu unutup, bekârlık alışkanlıklarını ve ilişkilerini sürdürmek isterse problem yaşanır. Evli olduğunu, eşinin olduğunu unutmaması gerekir. Yeni evli çiftler arasında hem kendi aralarında hem de aileleri arasında uyum problemi yaşanabilir. Ayrıca yeni evli eşler arasında cinsellik ve şiddet üzerine sorunlar yaşanabilir.
2013-11-24 14:29:03
Okunma Sayısı: 18440
Okunma Sayısı: 18440
Yasal Uyarı: Dünya Times yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm haklarının sahibidir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Yazarın Önceki Yazıları:
- Bağırarak konuşmak çözüm mü? 2016-09-07 06:59:17
- Bağırarak konuşmak çözüm mü? 2016-09-07 06:57:08
- Çocukları Karşılıksız Sevgi Büyütür... 2016-08-29 14:27:03
- Okulların Açılma Heyacanını Yaşama 2015-09-28 11:42:07
- Sevgi ve iletişim ailede başlar 2015-05-21 21:28:53
- Yaşamın İçinde "Baba Ve Çocuk" 2015-03-09 18:20:44
- Ana Baba Olmak Mı? Ana Baba Olabilmek Mi? 2014-11-20 14:08:29
- Okullar açılırken "…..Bir mum yak" 2014-09-12 12:54:08
- Farklılıklar Zenginliğimiz Olsun 2014-07-05 14:26:25
- Ana gibi yar, baba gibi dost…. 2014-05-28 11:20:45
- Tüm Yazıları